Tutmak hakkinda bilgiler - terimler sozlugu
Tutmak :
- Elde bulundurmak, ele almak
Örnek: Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin
- Ele geçirmek, yakalamak
Örnek: Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin
- Avlamak
Örnek: Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz. R. H. Karay
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
Örnek: Vahşidir, hiçbir zaman onu kafeste tutmak mümkün değildir. S. F. Abasıyanık
- Kaplamak
Örnek: Tabanı otuz, otuz beş metre kadar tutan bir eşkenar üçgen biçimindedir. T. Buğra
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
Örnek: Şu yağan kar bir tutsun, seyreyle sen ertesi gün çocukları. S. F. Abasıyanık
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
MollaCami.Com