Sürmek hakkinda bilgiler - terimler sozlugu
Sürmek :
- Yönetip yürütmek, sevk etmek.
- Önüne katıp götürmek.
- Uzatmak, ileri doğru itmek
Örnek: Kahveyi ısıtıyor, suyu dolduruyor, cezveyi sürüyor, fincanı boşaltıyor. M. Ş. Esendal
- Dokundurmak, değdirmek
Örnek: Yüzümü saçlarına sürmek için başımı eğdim. H. C. Yalçın
- Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek
- Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek
Örnek: Avucuna doldurup kokluyor; ensesine, şakaklarına, boynuna sürüyor. R. H. Karay
- Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak
Örnek: Satılamayan ne kadar bayat, bozuk mal varsa pansiyonerlere sürerler. H. R. Gürpınar
- Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak.
- Tutuklunun bu durumunun daha sürüp sürmeyeceği belli süreler içinde Sorgu Yargıçlığınca incelenerek, toplanan kanıtlara göre sanığın salıverilmesine yer olmadığının ve böylece tutukluğun uzamasının belirtilmesi ve uzaması.T. : devam etmek
- Sürüm işlemi.
MollaCami.Com