Pull hakkinda bilgiler - terimler sozlugu

Pull :

  1. f. çekmek; koparmak; sürüklemek; leh. yolmak (tüy); matb. (prova) çıkarmak; (argo)(bıçak veya silah) çekmek; topu eğri meydana getirecek şekilde atmak; (kürek) çekmek; girmek, gelmek; bir yudum içmek, bir nefes çekmek. pull a long face surat asmak. pull a muscle adaleyi incitmek. pull apart çekip ayırmak. pull away çekip ayırmak, çekmek; çekilip ayrılmak. pull down yıkmak; moralini bozmak, üzmek. pull for yardım etmek, desteklemek; k.dili bağlılığını bildirmek. pull in one's horns daha dikkatli olmak. pull off çekip çıkarmak;(argo)başarıyla yapmak, başarmak. pull oneself together kendine gelmek, kendine hakim olmak. pull one's leg aldatmak. pull one's punches hızla vurur gibi görünmek. pull one's rank üs- tünlüğünü kabul ettirmek. pull one's weight gerekli gayreti sarfetmek. pull out çekip çıkarmak; ayrılmak. pull strings tesir ettirmek, piston kullanmak. pull through paçayı kurtarmak. pull together işbirliği yapmak; elde bulunanlardan meydana getirmek. pull to pieces paramparça etmek. pull up ileri gitmek; kökünden çekip çıkarmak; durmak. pull up stakes ilgisini kesip gitmek.

  2. i. çekiş, çekme; tutamaç; dayanıklık; kürek çekme; (argo) iltimas, kayırma, piston, arka; (argo) bir içim (puro, pipo); uğraşma, gayret; gerilim; matb. prova. have pull arkası olmak, mahkemede dayısı bulunmak.



MollaCami.Com