Panteizm hakkinda bilgiler - terimler sozlugu
Panteizm : Doğayla tanrıyı özdeş kılan öğretilerin genel adı. Evrenle Tanrı'nın tek bir şey olduğunu, evrenin Tanrı'dan, Tanrı'nın evrenden ayrı bir yönü, ayrı bir varlığı bulunmadığını ileri süren düşünüş biçimidir.Kökü Platon'da bulunan İskenderiye kamutanrıcılığına göre gerçek olan tanrıdır ve her şey tanrıdan türemiştir, böyle olunca da maddesel evren tinsel bir tözden (cevherden) meydana gelmiş demektir. Bu anlayış da iki biçimdir:
1. Evren, tanrının tezahürü, yansımasıdır savını ileri süren görüş: türümcülük (emanationism)
2. Evren tanrının varlığın içindedir, varlığının yapısına karışmıştır savını ileri süren görüş: içkinci kamutanrıcılık (immanent pantheism).
Evrensel bir ruhun doğalaşarak oluşmakta bulunduğunu ileri süren Hegelcilik de bu kamptadır ve bu açıdan oluşça kamutanrıcılık adını alır.
Bütün bunların karşısında kamutanrıcılığı maddeci bir anlayışla ileri süren öğretiler de yer almaktadır. Doğalcı kamutanrıcılık ya da maddeci kamutanrıcılık adı altında toplanan bu öğretilere göre gerçek olan evrendir ve tanrı, evrendeki bütün varlıkların toplamıdır, böyle olunca da tanrı, maddesel bir tözden (cevherden) meydana gelmiş demektir. Kamutanrıcılık terimi, tanrıtanımazlık ve tanrıcılık terimlerine karşı anlamda kullanılır. Temelde, düşünsel kökleri antikçağ Yunan stoacılığındadır.
Stoa kamutanrıcılığı, ileri sürdüğü evrenin ruhu anlayışıyla, giderek Hegelciliği ve Spinozacılığı doğurmuştur. Kamutanrıcılık, ilkin maddeci doğa anlayışını yansıtırken giderek idealist bir yapıya dönüşmüş ve uygunculuk anlayışını yansıtmaya başlamıştır. Bazı incelemeciler kamutanrıcılığın kökenini Ksenophanes ve Parmenides'e kadar uzatırlar.
Kamutanrıcılık, evrensel bir bircilik anlamında ele alınırsa bunun kökleri çok daha eskilere —örneğin Hint mitolojisine— kadar uzatılabilir. Bu anlamda evrenin logos'ca yönetildiğini ileri süren Herakleitos'tan İslam tasavvufuna kadar çok geniş bir alan kamutanrıcı sayılır.
Özellikle İslam tasavvufunun vahdeti vücut (varlık birliği) anlayışı katıksız bir doğa-tanrıcılıktır. Ancak vahdet-i vücutun savunduğu varlık ezelidir; çoğalma, bölünme, değişme, yenilenme kabul etmez. Ancak, Hak, zatı itibariyle değil; sıfat ve fiilleri itibariyle bütün suret ve şahıslarda mutlak olmaktan çıkmaksızın ve asla değişikliğe uğramaksızın tezâhür ve tecellî etmektedir. İçinde farklılıklar ve değişme barındıran tüm evren ve içindeki canlı ve cansız her unsur, ancak O'nun varlığı ile ayakta durmaktadır. Vahdet-i vücûd Panteizm'deki gibi tek hakikatin parçalandığını ve sadece içkinliğini savunmaz. Materyalist panteizm veya monizm gibi ilk ilke ile evrendeki her şey arasında maddi bir bütünlüğü tasavvur etmez ve savunmaz.