Ocak hakkinda bilgiler - terimler sozlugu
Ocak :- Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer
Örnek: Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar. Halikarnas Balıkçısı - Şömine
Örnek: Ocağın önünde oturup acayip bir dikkatle odunların yanışına bakar. Y. K. Karaosmanoğlu - Isı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet
Örnek: Anlaşılan çamaşırcı giderken ocağı tam söndürmemiş olacak. H. Taner - Kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vb.nin yapıldığı yer
Örnek: Konuşmalar iyice kızışmaya başladığı vakit kahve ocağının önünde görünür. S. Birsel - Yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer.
- Bahçelerde ve bostanlarda her tür meyve ve sebze ekimine ayrılmış, çevresinden biraz yükseltilmiş toprak parçası
Örnek: Mustafa, arkasına güçlü kuvvetli bir kadın takmış, üç evleğine çizgiler, ocaklar açıyordu. S. F. Abasıyanık - Aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer
Örnek: Başlangıçtan beri burası bir vatansever ocağı idi. F. R. Atay - Ev, aile, soy
Örnek: Henüz temelleri atılmayan kendi ocağım kurulmadan yıkılmıştı. A. Gündüz - Bir takımyıldızın adı.