Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım Örnek: Boğaziçi hayatında suların ve üstündeki nakil vasıtaları olan kayık, sandal, yelkenli ve vapurların büyük ehemmiyeti vardı. A. Ş. Hisar
Göç, taşınma
Anlatma, söyleme, hikâye etme.
Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin.
Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme.
Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme.
geçirme, geçirim. ~ taahhüdü: geçirim söz vermesi.